Engellilerin Emeklilik Şartları Yeniden Düzenleniyor
AK Parti milletvekillerinin imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin torba kanun teklifinde, 1 Ekim 2008 tarihinden önce çalışmaya başlayan SSK’lıların (4/a) engelli emeklilik şartlarının değiştirilmesi planlanmaktadır.
Mevcut uygulamaya göre, belirtilen tarihten önce çalışmaya başlayan SSK’liler, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından tespit edilen vergi indirimine dayanan engellilik derecelerine göre yaşı dikkate alınmaksızın emekli olabilmektedirler. Bunun için ilk olarak en az yüzde 40 ve üzeri engelli raporu almak gerekmektedir. 5 Ağustos 1991 ve daha önce işe girmiş olup engelli raporu alan herkes, 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim günü ile emekli olabilmektedir. Daha sonra işe girenlerin emeklilik koşulları ise işe giriş tarihine ve engellilik derecesine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Birinci derece engelliler, işe giriş tarihine bakılmaksızın 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 günle emekli olabilmektedir. İkinci derece emekliler, 15 ila 18 yıl arasında değişen sigortalılık süresi ve 3600 ile 4000 gün arasında prim günü şartlarıyla emekli olabilmektedir. Üçüncü derece emekliler ise 15 ila 20 yıl arasında değişen sigortalılık süresi ve 3600 – 4400 prim gününü tamamladıklarında emekli aylığı alabilmektedirler.
Kaynak: HaberTürk
1 Ekim – 31 Aralık 2008 döneminde emekli olacaklar
1 Ekim 2008 sonrasında çalışmaya başlayan işçiler ile bu tarihten önce ya da sonra çalışan memur ve esnaf, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sağlık kurulları tarafından belirlenen “çalışma gücü kaybı oranlarına” göre emekli olabilmektedir. SGK, 2008 öncesi çalışmaya başlayarak emekli olanları kontrol muayenesine tabi tutsa da sağlık kurulu raporları, değerlendirilmek üzere Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulu’na gönderilmek zorundadır.
Habertürk’ten Ahmet Kıvanç’ın bildirdiğine göre, yeni kanun teklifindeki değişiklikle birlikte 1 Ekim 2008 öncesi sigortalı bir şekilde çalışan SSK’lilerin engelli emeklilik haklarından faydalanmaları için SGK sağlık kurullarından çalışma gücü kaybı raporu almaları gerekecek. Bu rapor SGK Sağlık Kurulu tarafından onaylandığında, çalışma gücü kaybına göre aranan sigortalılık süresi ile prim günü koşullarını yerine getirerek emekli olabilecekler. Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulu engellilerin emekliliğinde devreden çıkacak; tek yetki SGK’de kalacaktır.
Prim günü sigortalılık süresi daha avantajlı olacak
Rapor alma süreci ve kontrol muayeneleri daha sıkı olsa da, 2008 sonrası çalışanlarda aranan sigortalılık süresi ve prim günü şartları daha kolay olacaktır. Örneğin, 5 Ağustos 2003 – 30 Eylül 2008 tarihleri arasında çalışmaya başlayan ikinci derece engelli biri, 18 yıl sigortalılık süresi ve 4000 prim günü ile emekli olabilmektedir. Buna karşılık, 1 Ekim 2008 – 31 Aralık 2008 tarihleri arasında çalışmaya başlayan ve ikinci derece engellilik için %50 – 59 oranında çalışma gücü kaybı bulunan biri, 16 yıl sigortalılık süresi ve 3700 gün ile emekli olma hakkına sahip olacaktır.
Yapılan düzenleme ile 31 Aralık 2008 tarihinden önce çalışmaya başlayan SSK’lilerden, çalışma gücü kayıp oranı %40 ile 49 arasındakilerin 18 yıl sigortalılık süresi ve 4100 gün prim ödemeleri; %50 ile 59 arasındakilerin ise 16 yıl sigortalılık süresi ve 3700 gün prim ödemeleri şartıyla yaşlılık aylığı alabilecekleri belirtilmiştir.
Kontrol muayenesi yapılacak
2008 Ekim ayından önce çalışmaya başlayıp vergi indirim belgesi almış olan engellilerin emeklilik işlemleri yeni düzenlemeye göre gerçekleştirilecektir. Daha önce engelliliği nedeni ile vergi indiriminden yararlananların mevcut aylıklarının ödenmesine devam edilecektir. Bu gruptaki bireyler kontrol muayenesine tabi tutulacak olup yeni sağlık kurulu raporlarına göre çalışma gücü kayıp oranları, SGK sağlık kurullarınca aylık bağlanmasına temel teşkil edecek rapor tarihindeki yürürlükte olan tıbbi mevzuat göz önünde bulundurularak değerlendirilecektir; böylece kazanılmış haklar korunacaktır.
Sağlıkta katılım payı artacak
Kanun teklifinde sağlıkta katılım paylarına ilişkin önemli değişiklikler önerilmektedir. Teklife göre, ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesinde kanunda 2 TL olan katılım payı 20 TL’ye yükseltilecektir. SGK’nın bu tutarı on katına kadar artırma yetkisi bulunmaktadır. Bu kapsamda, kanundaki 2 TL’lik tutar, ikinci basamak kamu hastanelerinde 6 TL, Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri ile bu hastanelere ait semt polikliniklerinde 7 TL, Sağlık Bakanlığına bağlı üçüncü basamak hastanelerde 7 TL, diş hekimliği fakülteleri ve üniversite hastanelerinde 8 TL, özel üniversite hastanelerinde 8 TL, ikinci ve üçüncü basamak özel hastanelerde ise 15 TL olarak belirlenmiştir. Aile hekimleri ile birinci basamak sağlık tesislerinden katılım payı alınmamaktadır.
SGK, kanun değişikliği sonrası 20 TL’ye yükseltilen katılım payını da on katına kadar artırma yetkisine sahip olacaktır. Bu doğrultuda, muayene katılım bedellerinin değiştirilmesi beklenmektedir.
Teklifte yer alan düzenlemeye göre, aile hekimi veya diğer birinci basamak sağlık hizmeti sunucularından sevk edilenler için alınan katılım payı yarıya indirilecektir.
Reçetede yer alan 3 kutuya kadar ilaçlar için 3 TL, ilave her bir kutu ilaç için ise 1 TL katılım payı uygulaması 2012 yılından beri devam etmektedir. İlaç katılım payındaki bu tutarlar ve ayakta tedavideki 20 TL, her yıl yeniden değerleme oranında artırılacaktır.
Teklifin gerekçesinde, 2023 yılı sağlık hizmeti başvurularının analizi yapılmış; kişi başı hekime başvuru sayısının 11,4 olduğu, birinci basamak sağlık hizmeti sunucularından hizmet alan GSS kapsamındaki bireylerin ortalama 4,4 başvuru yaptığı, 2. ve 3. basamak sağlık hizmet sunucularından hizmet alan GSS kapsamındaki bireylerin ise ortalama 8,3 başvuru yaptığı belirtilmiştir.
2024 yılı ilk 7 ayı sağlık hizmeti başvuruları incelendiğinde, birinci basamak sağlık hizmet sunucularından hizmet alan GSS kapsamındaki bir kişinin ortalama 3,1 başvuru yaptığı, 2. ve 3. basamak sağlık hizmet sunucularından hizmet alan GSS kapsamındaki bir bireyin ise ortalama 5,9 başvuru yaptığı tespit edilmiştir. Bu veriler ışığında, sağlık hizmetlerine erişimi kısıtlamadan sağlıklı harcamaların sürdürülebilirliği ve etkin yönetimi sağlamak amacıyla SGK tarafından finanse edilen sağlık hizmetleri için yapılan harcamalar ile makro ekonomik değişkenlerin göz önünde bulundurularak ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi katılım payında değişiklik yapılmasının öngörüldüğü belirtilmektedir.