Ekonomi Haberleri

Irak ve Suriye ile Ticari İlişkilerimizi Güçlendireceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır’dan dönüş yolunda gazetecilerin sorularına cevap verdi.

Gazetecilerin sorduğu önemli sorular ve Erdoğan’ın yanıtları şöyle sıralandı:

SORU: Amerika’nın seçilen Başkanı Donald Trump, son günlerde Suriye ve Türkiye hakkında kritik açıklamalar yaptı. Sizinle alakalı ‘Çok akıllı, güçlü, çok zorlu bir adam, iyi anlaşıyoruz’ şeklinde övgü dolu ifadelere yer verdi. Bu yorumlarına nasıl bir yanıt vereceksiniz? Suriye’ye dair ‘Türkiye, Suriye’de olacakların anahtarıdır’ diyor. Bu konudaki görüşleriniz nedir?

Sayın Trump’ın ifadeleri, hem kendisinin hem de önümüzdeki dönemde oluşturacağı yönetimin Türkiye’ye bakış açısını özetliyor. Türkiye’nin gücünü ve etkinliğini, muhalefet haricindeki herkesin fark ettiğini biliyoruz. Gerçekleri konuşmaya alışık olmadıkları için muhalefet, bazı gerçekleri çarpıtıyor. Türkiye’nin diplomasideki artan gücünü uluslararası düşünce kuruluşları ve medya da sıkça işliyor. Biz de gücümüzün ve etkinliğimizin bilincindeyiz; bu gücü millete layık şekilde kullanmak istiyoruz. Geçtiğimiz günlerde de belirttiğim gibi, Türkiye, Türkiye’den büyüktür. Topraklarımızı korumak ve ülkemizi daha ileriye taşımak amaçlarımız içinde. Ayrıca dostlarımızın ve kardeşlerimizin yanında durma sorumluluğunu da hissediyoruz. Şam’da büyükelçiliğimizi yeniden açtık; orada yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin bu durumu nasıl hissettiğine dikkat edin. ‘Türk beklenendir’ sözü, sadece basit bir ifadenin ötesinde. Türkiye’nin gönül sınırları, fiziksel sınırlarının çok ötesindedir. Gittiğimiz her yerde, ayak bastığımız her coğrafyada bunu gördük. Sayın Trump da aslında ülkemizin gücünü vurgulayan bir tespitte bulunuyor. Doğru söze ne denir? Tespitler yerinde. Aramızda gerçek anlamda bir sorun yok. Kendisiyle seçildiği andan itibaren görüşmelerimizi yaptık. Sayın Trump, pragmatik bir siyasetçi olarak, kendi ülkesine ve müttefiklerine maliyet oluşturan politikaları değiştirmek için bir vizyonu var. Devir-teslim sonrası biz de ilk tebriklerimizi gerçekleştirip, gündemimizdeki konuları samimiyetle ele alacağız.

Suriyeliler konusunda ağır eleştirilere maruz kaldınız; her sorun Suriyelilere mal edildi. Seçimlerde de sizin aleyhinizde talk edilmişti. Bugün bu duruma geri dönüp baktığınızda, ‘İyi ki Suriyelilere sahip çıktık, vicdani görevimizi yaptık’ diyor musunuz? Ayrıca Türkiye’nin bölgedeki gücü arttı. AGİT Genel Sekreterliği’ne Feridun Sinirlioğlu atandı. Bunun yanı sıra Somali ve Etiyopya arasındaki sorunları da çözdünüz. Bu konudaki düşünceleriniz neler?

Bölgedeki tüm bu gelişmelerde adımlarımızı samimiyetle attık. “Biz Ensar’ız, onlar Muhacir…” derken, bunları değişmez değerlerimize dayanarak söyledim. Ancak muhalefetin bu terimleri anlamak gibi bir niyeti yoktu. Peki, şimdi ne oldu? CHP kendi içinde parçalanmış durumda. Diğer tarafta Dem konusuna girmeye gerek yok. Bu süreçte terörle mücadelede de kararlılıkla hareket ettik. Elhamdülillah sonuçları aldık ve almaya devam ediyoruz. Sınırlarımızdaki duvarları inşa ettik ve etmeye devam ediyoruz; bu duvarlar, ülkemizi terör tehdidinden korumak içindir. Yeni bir adım olarak Irak ile Suriye ile ticari ilişkilerimizi derinleştireceğiz. Bu, hem Türkiye hem de Suriye için yeni bir enerji getirecektir. Gaziantep ve Kilis şu anda hareketlenmeye başladı ve daha da hareketlenecek. Biz ülkemize sığınan insanları göndermiyoruz; onlara “Evlerinize gitmek istiyorsanız gidebilirsiniz, ama bu gönüllülük esasına dayalı olmalı. Siz bizim başımızın üstündesiniz” diyoruz. Şu anda Suriyeli çocukların okulları sürmekte; bu yıl okullarını burada tamamlayacaklar. Sonrasında Suriye’deki evlerine dönebilirler. Savunma, eğitim ve enerji alanlarında iş birliği yapacağız. Suriye’nin enerji konusundaki sıkıntılarını hızla çözeceğiz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, bu konuda gereken desteği sağlayacaktır.

Suriye’deki devlet kurumlarının yeniden yapılandırılacağı ve bunun teknik çalışmalarının yapıldığını anlıyoruz. Ayrıca, Suriye’nin yeniden inşa aşamasında öncelikli sektörler nelerdir? Türkiye’nin bu süreçteki ekonomik katkıları ne olacaktır? Suriye’nin toprak bütünlüğü için uluslararası aktörlerden ne tür somut adımlar bekliyorsunuz? Türkiye’nin İdlib’deki insani yardımları konusunda uluslararası toplum yeterince katkıda bulunuyor mu?

Suriye’deki çatışmalar ve uzun süren savaş, şehirlerin ve devletin altyapısına büyük zarar verdi. Yaraları sarmak adına, kentlerin yeniden imarı büyük önem taşıyor. Suriyeli mültecilerin gönüllü dönüşü ve sürdürülebilir bir yaşam kurmaları için barınma sorunu çözülmelidir. Yeni konutlar, iş alanları, üretim ve enerji tesisleri ile tarım ve hayvancılığa yönelik yapılar bir an önce oluşturulmalıdır. Suriye ekonomisi şu an zor bir durumdadır. Esed rejimi nedeniyle uygulanan ambargo ve kısıtlamaların kaldırılması, ülkenin toparlanması açısından olumlu sonuçlar doğuracaktır. Suriye’nin uluslararası topluma entegrasyonu da ayrı bir meseledir. Suriye’nin geleceğini belirleyecek kapsayıcı bir anayasa ve siyasi sistem oluşturulması da çok önemlidir. Suriye’nin geleceğine Suriye halkının karar vereceği gerçeğini akıldan çıkarmamalıyız. İnsani yardımlar konusunda yeterli katkılar sağlanmamaktadır. Şu anda beklenen insani yardımlar Suriye’ye ulaştırılmamaktadır. Türkiye olarak, bugüne kadar Suriye’ye insani yardım konusunda çok şey yaptık. Bu devrim sonrasında yardımlarımız devam edecek. Yeni yönetimin ihtiyaç duyduğu birçok unsur var. Bu konularda onları asla yalnız bırakmayacağız. Özellikle DEAŞ ve PKK/YPG ile mücadelede gerekeni ortaya koyacağız. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da kısa süre içinde oraya gidecektir. Onlar, bu yeni yapılanmayı birlikte gerçekleştirecekler.

Erdoğan: Türkiye, Türkiye’den daha büyüktür
TÜBA ve TÜBİTAK Ödül Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bölgesel ve küresel sorumluluklarına vurgu yaparak, “Suriye başta olmak üzere son dönemde bölgemizde yaşanan her hadise gösteriyor ki Türkiye, Türkiye’den daha büyüktür. İnsan, kaderinden kaçarak kurtulamaz; Türkiye de kendi mukadderatından kaçamaz.” dedi.