Rus petrol devi Rosneft, doların en büyük rakibini duyurdu

Enerji sektöründe hibrit bir çatışmanın yaşandığını ifade eden Rosneft CEO’su İgor Seçin, doların en büyük rakibinin binlerce yıldır ödeme aracı olarak kullanılan altın olacağını dile getirdi.

Rusya’nın en büyük petrol şirketi Rosneft’in CEO’su İgor Seçin, Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) Ras Al Khamiah şehrinde düzenlenen 17. Verona Avrasya Ekonomi Forumu’nda küresel piyasalardaki gelişmeler üzerine değerlendirmelerde bulundu.

ABD’nin bilimsel, teknolojik, sanayi ve finans alanlarındaki liderliğini kaybettiğine dikkat çeken Seçin, “Bu durum ABD’nin ekonomik ve ticari egemenliğinin azalmasına yol açtı. ABD’nin dünya üzerindeki siyasi süreçlere olan tartışmasız etkisi de zayıflıyor. Küresel güç konumunu kullanan ABD, müttefikleri de dahil olmak üzere diğer piyasa katılımcılarının zararına, ekonomisi için özel koşullar yaratma konusunda güven duyuyor.” şeklinde konuştu.

Rosneft CEO’su Seçin, ABD’nin politikalarının Avrupa ve gelişen ülkelerdeki etkilerini vurgulayarak, Yakın ve Orta Doğu, Ukrayna, Latin Amerika ve Asya-Pasifik’teki çatışmaların kasten kışkırtıldığını ve çıkarıldığını belirtti.

Konuşmasında Antik Yunan tarihçisi Thukididis’e atıfta bulunan Seçin, “Egemen gücün, alternatif küresel güç merkezlerinin ortaya çıkmasından duyduğu korku kaçınılmaz olarak onlarla çatışmasına neden olur. Bu savaş başladı ve farklı sahnelerde, bazı yerlerde sıcak, bazı yerlerde ise teknoloji, iklim, finans, ticaret veya kültür alanlarında hibrit şekillerde gelişiyor.” dedi.

İgor Seçin, enerji sektörünün de bu çatışmadan etkilendiğini belirterek, “Ne yazık ki, küresel enerji sektörü de bu durumun bir istisnası değil ve bu hibrit savaşı hedef alanlardan ve kullandığı araçlardan biri hâline geldi.” değerlendirmesinde bulundu.

Trump’ın dolar politikası ve altının önemi

İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan Bretton Woods Sistemi’nin adil ve istikrarlı bir ekonomik düzen sağladığını belirten Seçin, “Sistemin işlediği yaklaşık 30 yıl boyunca, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir şekilde tek bir büyük mali veya bankacılık krizi yaşanmamıştır.” ifadelerini kullandı.

Seçin, dünya ticaretinde dolara yönelik kısıtlamalar devam ederse, ulusal para birimlerinin kullanımı ve yeni evrensel araçların geliştirilmesi için olanakların artacağını vurguladı ve “Doların en büyük rakibi, insanlığın binlerce yıldır kullandığı ödeme aracı olan altın olacaktır.” şeklinde ekledi.

ABD’nin doları küresel rezerv para birimi olarak korumasının büyük faydalar sağladığını ifade eden Rosneft CEO’su Seçin, “Örneğin, ABD doları cinsinden borçlanmanın maliyeti yapay bir şekilde düşüktür. McKinsey, ABD’nin doları rezerv para birimi olarak kullanmasından yılda 100 milyar dolar doğrudan mali fayda elde ettiğini tahmin ediyor.” dedi.

İgor Seçin, ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın doları koruma yaklaşımını olumlu bulduklarını belirtirken, “Ancak bu, yaptırımlar aracılığıyla doların kullanımını engellemeyi amaçlayan ABD’nin mevcut politikasıyla çelişiyor.” diye de ekledi.

Rus enerji sektörüne yönelik kısıtlamalar

Dünyanın en büyük petrol üreticilerinin bulunduğu OPEC+ grubunun attığı adımlardan ABD’nin fayda sağladığını söyleyen Seçin, “OPEC+’ın 2016 ve 2020 yıllarında petrol piyasasını istikrara kavuşturmaya yönelik aldığı kararlar, ABD’nin kaya petrolü ve kaya gazı sektörünü önemli ölçüde destekledi.” ifadelerini kullandı.

Rosneft CEO’su İgor Seçin, petrol fiyatlarının yüksek seviyelerde kalmasını sağlayarak ABD’nin enerji alanında önde gelen bir ihracatçı konumuna geldiğini vurguladı.

Rusya’nın doğal kaynaklarının değerinin yaklaşık 100 trilyon dolar seviyesinde olduğuna işaret eden Seçin, “Doların yaptırım aracı olarak kullanılması gibi, Rusya’yı enerji piyasasından zorla çıkarma politikası da benzer bir yanlıştır ve bu kaçınılmaz olarak dünya ekonomisinin çöküşüne yol açacaktır.” dedi.

Dünyanın gelişmekte olan ekonomilerinde enerji talebinin arttığını söyleyen Seçin, “Bu ülkelerde 750 milyon kişinin hâlâ elektriğe erişimi yok. Aynı zamanda, ABD’de kişi başına düşen enerji tüketimi, dünya ortalamasının 3,5 katı, Hindistan’daki tüketimin ise 10 katıdır. Gelişen ülkelerin nüfuslarının yaşam standartlarını ‘altın milyar’ seviyesinin en az yarısına çıkarabilmek için petrol üretiminin neredeyse 2 kat arttırılması gerekmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.