Altın Fiyatı 3.000 Doları Görebilir mi? Analist Açıklıyor!
Altın fiyatları, Donald Trump’ın zaferinin ardından keskin satışlarla karşılaştı. Bu düşüşün ardından toparlanmaya çalışırken, yeniden bir satış dalgasıyla yüzleşti. Şu anda Trump’ın yeni yönetimi etrafında gelişen jeopolitik belirsizliklere yanıt vermeye devam ediyor. Ancak bir piyasa analisti, altının daha geniş çaplı yükseliş trendinin 2025 yılına kadar devam edeceğini öngörüyor.
“Yatırımcılar altın almaya yeniden hazır!”
Dovizekrani.com’dan edindiğimiz bilgilere göre, Donald Trump’ın zaferiyle dolar değer kazanırken, altın sert satışlar yaşadı. WisdomTree Emtia ve Makroekonomik Araştırmalar Başkanı Nitesh Shah, 2025 yılında ABD dolarının düşüş göstermesini bekliyor. Bu durumun altın için bir destek sağlayacağına inanıyor. Trump’ın Önce Amerika politikalarının yılın başlarında dolara bir ölçüde destek sağlaması mümkünken, hükümetin açığı büyümeye devam ettiğinde bu ivmeyi korumanın zor olacağını belirtiyor. Analist, “Büyük olasılıkla borçlar artacak; bu da doları zayıflatacaktır,” ifadelerini kullanıyor.
Shah, Federal Reserve’in gevşeme politikalarının tahvil getirilerini azaltacağını ve bunun da altın fiyatlarını yükseltmek için olumlu bir faktör olacağını düşünüyor. Son araştırma notunda, “Artık faiz indirim ortamına geri döndüğümüze göre, tahvil getirileri düştü ve yatırımcılar yeniden altın almaya hazır,” diyor.
Altın için 2025’te 3.000 dolar hala mümkün mü?
Shah, altın konusunda olumlu bir görünüm olsa da, gelecek yıl fiyatlarda yukarı yönlü bir sınır olduğuna inanıyor. Shah, altın fiyatlarının gelecek yılın dördüncü çeyreğinde 2.850 dolar civarında işlem göreceğini öngörüyor. Analist, bu konudaki düşüncelerini şu biçimde ifade ediyor:
Altın için hala oldukça olumlu bir ortam mevcut. İlk başta 3.000 dolarlık bir tahminim vardı, ancak güncellenmiş modellememe göre, tahvil getirilerinin bulunduğumuz seviyeden oldukça düşmesi gerekiyor.
Trump politikaları piyasayı nasıl etkiler?
Shah, tahvil getirilerinin düşmesini bekliyor. Ancak Fed’in yeni yılda faiz oranlarını düşürmesinin de bir sınırı olduğunu aktarıyor. Şu anda faiz oranlarının %3,25 ile %3,50 arasında dip yapmasını öngördüğünü kaydediyor. Analist, Trump’ın önerdiği genişletilmiş vergi indirimlerinin çoğunun enflasyonist olarak görüldüğüne dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra, daha düşük vergi oranlarının devlet borcunu artıracağına dikkat çekiyor.
Bu bir “eğer” değil, “ne zaman” meselesi!
ABD para politikasının ötesine bakan Shah, jeopolitik belirsizliğin küresel finans piyasalarındaki dolarsızlaşma eğilimini desteklemeye devam ettiğini belirtiyor. Merkez bankalarının altın alımları son yıllarda yavaşladı. Ancak Shah, bu kurumların değerli metale olan ilgilerinin devam edeceğini öngörüyor. Analist, özellikle Çin’in piyasaya yeniden girmesinin beklendiğini vurguluyor. Bu çerçevede, analist şu değerlendirmeyi paylaşıyor:
Bu bir “eğer” değil, “ne zaman” meselesi ve açıkçası fiyatların çok daha düşmesini beklemiyorum. Çünkü sonsuza dek bekleyebilirler. Çin’in diğer döviz varlıklarına kıyasla hala nispeten düşük miktarda altını var; eğer diğer (7’li Grup) ekonomilere borçlu olmak istemiyorlarsa, daha yüksek fiyatlar talep edeceklerdir.
Shah, belirsizliğin arttığı bir dünyada altının önemli bir güvenli liman varlığı olmaya devam edeceğini de ekliyor.