Feminist İktisat: Detaylı Bilgiler ve Tanımı
(Feminist economies) İlk feminist iktisat eseri, 19. yüzyılın sonlarında Charlotte Perkins Gilman tarafından yazılan Women and Economies adlı çalışmadır. Feminizmin 1960’lı yıllarda yaygınlaşmasıyla birlikte ekonomik talepler de dile getirilmeye başlanmış ve eşit işe eşit ücret ilkesi savunulmuştur. 1990’lı yıllarda ise feminist görüşü benimseyenler, iktisat biliminin kadınları görmezden geldiğini belirterek yeni bir perspektife ihtiyaç olduğunu vurgulamışlardır. Bu dönemdeki sorun, sadece eşit ekonomik haklar ve iş yerindeki terfi süreçlerinde eşit fırsatlar sağlanması değil, aynı zamanda iktisadın alanının, yöntemlerinin ve analitik araçlarının kadın ve erkek deneyimlerini kapsayacak şekilde genişletilmesidir. Ekonomiyle ilgili kongrelerde yeni bir iktisadi zihniyetin gerekli olduğunu savunanlar, 1992 yılında Uluslararası Feminist İktisatçılar Birliği’ni (International Association for Feminist Economics: IAFFE) kurmuşlardır. Bu kuruluş, 64 ülkede örgütlenmiş ve Birleşmiş Milletler’in desteğini almayı başarmıştır. Feminist iktisatçıların mevcut iktisat anlayışına yönelttikleri başlıca eleştiriler şunlardır:
Mevcut iktisat bilimi aileyi hanehalkı terimi çerçevesinde bir bütün olarak incelemekte ve aile içindeki eşitsizlikleri gizlemektedir. Mevcut iktisadi analizler ve modeller, ekonomik konularda kadın ve erkek eşitliğine katkı sağlayamamaktadır.
Piyasa dışı kadın emeği göz ardı edilmektedir. Kadınların çocuk yetiştirmesi ve yaşlılarla ilgilenmesi milli gelir hesaplarına dahil edilmemektedir. Oysa bu işler, kadının kendi evi dışında ücret karşılığı yapıldığında milli gelir hesaplamalarına katılmaktadır.
ABD üniversitelerindeki ekonomi profesörlerinin yalnızca yüzde 12’sinin kadın olması ve Nobel Ekonomi ödülünü kazananlar arasında yalnızca iki kadın iktisatçının bulunması, ayrımcılık şüphesini güçlendirmektedir.
Feminist iktisatçılar, küreselleşmenin ve teknolojik gelişmenin kadınların yaşam ve çalışma koşulları üzerindeki etkilerini araştıran çalışmalar yürütmektedirler.