Faiz Dışı Bütçe Dengesi Nedir? Detaylı Bilgiler ve Açıklamalar
(Primary balance) Bütçe açığı, devletin harcamaları ile gelirleri arasındaki farkı ifade eder. Harcamalar, memur maaşları ve kamu yatırımları ile birlikte borç faiz ödemelerini de kapsar. Uzmanlar, kamunun gelir-gider dengisini daha net görebilmek amacıyla faiz ödemelerini dışarıda bırakarak bütçe gelirleri ile giderlerini karşılaştırmayı tercih ederler. Eğer borç faiz ödemeleri hariç tutulduğunda, gelirler giderlerden fazla ise, faiz dışı bütçe fazlası (primary surplus) oluşur. Bu “fazla”, hükümetin aşırı borçlanma yerine mali disiplin önceliği taşıdığını gösterir. Böyle bir ortamda, devlet daha düşük faizler ve uzun vadeli borçlanma fırsatları bulabilir. Sonuç olarak, sıkıntıda olan ekonomilerde iyileşme süreci başlamış olur. Gelirler giderleri aşamadığında ise faiz dışı açık (primary deficit) meydana gelir. Bu denge, matematiksel olarak şu şekilde ifade edilebilir: Bütçe Faiz Dışı Dengesi = Bütçenin gelirleri – Bütçenin faiz dışındaki giderleri. Bütçe gelirlerinden faiz dışı harcamalar çıkarıldığında, sonuç pozitifse faiz dışı fazla, negatifse faiz dışı açık söz konusudur.
İç borcun sürdürülebilirliği için anaparanın azaltılması ve faiz oranlarının düşürülmesi gereklidir. Bu azaltım için atılacak ilk adım, bütçede “faiz dışı fazla” oluşturmaktır. Bu “fazla” için, gelirlerin artırılması ve harcamaların azaltılması şarttır. Gelirlerin artışı, yeni vergiler veya mevcut vergi oranlarının yükseltilmesiyle sağlanabilir. Harcamaların azaltılması ise, halkın yararlandığı sosyal harcamaların kısılması ile gerçekleştirilebilir. Her iki yöntem de geniş halk kitlelerinin gelirlerini ve kamu hizmetlerinin kalitesini olumsuz etkiler. Bu nedenle, faiz dışı fazla hedefi genellikle kemer sıkma politikalarını akla getirir. Faiz dışı fazla verildiğinde ekonomi genellikle yavaşladığı için borçların geri ödenmesi zorlaşır. Borçlanma sorunları yaşanan bir dönemde, faiz dışı fazla verilmediğinde anapara azaltılamaz ve borçlanma ihtiyacı artar. Borçlu olmasına rağmen aşırı harcamalara devam eden bir devlete diğer ülkeler borç vermek istemez. Borç verenler de yüksek faiz talep eder. Bu süreç sonucunda faiz ve enflasyon oranları yükselir ve kırılganlaşan ekonomi, en küçük iç veya dış sarsıntılarda krizle karşılaşabilir.