
Otomobilde Araç Başına ÖTV 502 Bin TL’ye Yükseldi
Ekonomi gazetecisi Emre Özpeynirci’ye göre, 2025 yılının ilk beş ayında otomotiv sektöründe sınırlı bir büyüme görülmesine rağmen ÖTV gelirlerinde dikkat çekici bir artış gerçekleşti. Bu duruma rağmen, Meclis’e sunulan yeni ÖTV yetki talebi kamuoyunda tartışmalara neden oldu.
Otomotiv Pazarı Sınırlı Büyürken ÖTV Tahsilatı Rekor Kırdı
Emre Özpeynirci’ye ait verilere göre, 2025 yılının Ocak-Mayıs dönemi itibarıyla otomotiv pazarı yalnızca yüzde 3 büyürken, aynı zaman diliminde ÖTV tahsilatı yüzde 40,45 oranında artarak 254 milyar TL’yi aştı. Araç başına ortalama ÖTV tutarı ise 368 bin TL’den 502 bin TL’ye yükselerek yaklaşık yüzde 36,41’lik bir artış gösterdi.
Mayıs ayında otomotiv pazarı yüzde 6,32’lik bir büyüme ile 111.600 adetlik satış hacmine ulaştı. Bu ayda ÖTV geliri yüzde 20,87 artışla 54,2 milyar TL’ye çıktı.
2025 yılı için belirlenen yıllık ÖTV tahsilat hedefi 818,8 milyar TL olarak belirlenirken, yılın ilk beş ayında bu hedefin yüzde 32’si şimdiden gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde bu oran yüzde 36,42 olarak kaydedilmişti ve yıl sonunda hedefin aşıldığı görülmüştü.
Vergi Artışının Temel Nedenleri: Fiyatlar, Matrahlar, Segment Kayması
Özpeynirci, bu vergi artışlarının nedenlerine değinerek, satılan araçların ortalama fiyatlarının arttığını, döviz kuru ve enflasyonun etkisiyle segment kaymasının yaşandığını ve en önemlisi matrah dilimlerinin güncellenmediğini ifade etti.
Özellikle içten yanmalı araçların artık yüzde 80’in altındaki ÖTV dilimlerinde yer bulamaması, vergi yükünü doğrudan yukarı taşıdı. Elektrikli ve hibrit araçlar ÖTV avantajına sahip olsalar da, yüksek satış fiyatları nedeniyle toplam tahsilata önemli bir katkı sundular.
Bu Kadar Gelire Rağmen Yeni Vergi Yetkisi Neden Gündemde?
Emre Özpeynirci’ye göre, hükümetin Meclis’e sunduğu yasa teklifiyle talep ettiği yetkinin üç temel gerekçesi var:
”1. Esneklik istiyorlar: Hükümet, piyasaya göre hızlı bir vergi müdahalesi gerçekleştirmek istiyor. Meclis sürecine girmeden…
2. Stratejik kontrol: Motor hacmi, batarya kapasitesi, menzil gibi özelliklere göre anında farklı ÖTV oranları belirleyebilecek. Bu, piyasa yönlendirmesi açısından etkili bir araç.
3. Gelir güvencesi: Ekonomik daralma olsa bile, “vergi oranı artışıyla gelir kaybı yaşanmaması” hedefleniyor.”
Özpeynirci’nin önemli bir notu ise teklifin Resmî Gazete’de yayımlanmadan önce değişebileceği yönünde. Çünkü “kanun teklifinde onca matrah dilimi belirtilip, hepsine yüzde 80 yazmak mantıklı gelmiyor.” ifadeleriyle, vergi dilimlerinin tamamına aynı oran uygulamanın teknik açıdan sorunlu olabileceği vurgulanıyor.