
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan TÜSİAD’a Cevap
TÜSİAD’ın bugünkü Genel Kurulu’nda yapılan açıklamalara yanıt veren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Türkiye, geçmişteki Türkiye değildir. Hukuk sistemine yönelik her türlü müdahale girişimine karşı, şimdiye kadar olduğu gibi gelecekte de hukukun çerçevesinde en güçlü şekilde karşılık vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin en büyük sermaye gruplarını temsil eden TÜSİAD’ın bugünkü Genel Kurulu’nda dikkat çekici eleştiriler dile getirildi.
Bu bağlamda, ülkedeki hukuksuzluklar, kayyum uygulamaları, gazetecilerin gözaltına alınarak tutuklanması ve teğmenlerin ordudan ihraç edilmesi gibi konulara değinen TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, “Yolsuzluk, dolandırıcılık ve karaborsa ile ilgili haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Suç işleme amacıyla örgüt kurmanın, şirket kurmaktan daha kolay hale geldiğini söyleyebilirim” değerlendirmesini yaptı.
TÜSİAD Başkanı Turan: Artık stres birikiyor
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e destek sunduklarına rağmen ekonomide her şeyin yolunda olduğunu savunmanın mümkün olmadığını ifade eden TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, enflasyonla mücadelenin hızlandırılması gerektiğini vurgulayarak, “Artık daha hızlı sonuç almalıyız. Yoksa stres birikiyor. Enflasyonla mücadelenin maliyetini karşılamak zorlaşıyor” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TÜSİAD Genel Kurulu’ndaki açıklamalara cevap verdi.
Sosyal medya üzerinden bir paylaşım yapan Tunç, “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hiçbir kurum, kuruluş veya çıkar grubu milli iradenin üstünlüğünü tanıyamaz” sözlerini kullandı.
Yılmaz Tunç, konuya ilişkin paylaşımında şu ifadeleri aktardı:
“Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.
Hiçbir kurum, kuruluş veya çıkar grubu, milli iradenin üzerinde değildir.
Demokratik sistemimizin temel taşlarından biri kuvvetler ayrılığı ve yargının bağımsızlığıdır. Yargı süreçlerine hiçbir baskıyı kabul etmediğimiz gibi, yargıyı etkilemeye yönelik her türlü girişime karşı olduğumuzu herkesin çok iyi bilmesi gerekir.
Sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini ifade etmesi elbette demokratik bir haktır; ancak yargıyı ve siyaseti yönlendirme çabaları demokrasinin ruhuna ve hukukun üstünlüğüne aykırıdır.
Demokrasi, yalnızca belli grupların değil, bütün milletin ve devletin ortak emanetidir.
Türkiye, eski Türkiye değildir.
Ayrıcalıklı kesimlerin yönettiği Türkiye’nin geride kaldığını anlayamayanlar şunu bilmelidir ki; hiçi kimse veya hiçbir kuruluş, kendini milletin iradesinin ve hukukun üzerinde göremez.
Hukuk düzenine yönelik her türlü müdahale girişimine karşı, geçmişte olduğu gibi gelecekte de hukukun çerçevesinde en güçlü şekilde karşılık vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.”