Borsa Haberleri

Borsa İstanbul Şirketlerinin Karbon Riski Maruziyet Oranı Ölçüldü

Araştırmada, şirketlerin sermaye piyasalarından kaynak sağlayamama riski ile karşılaşabileceği uyarısı yapılarak, BIST 100 Endeksi’nin karbon riskine maruz kalma oranının yüzde 11,3 olarak tespit edildiği belirtildi.

Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), fosil yakıtlardan çekilme eğiliminin incelendiği ve buna Türkiye’deki sermaye piyasalarının etkilerinin değerlendirildiği “Atıl Varlık Riski ve Fosil Yakıt Yatırımlarından Çekilme Eğilimi: BIST 100 Örneği” başlıklı raporunu yayımladı.

Rapora göre, büyük varlık yönetim şirketlerinin fosil yakıtlardan yatırımlarını çekmeleri, küresel finans piyasalarında etkili bir şekilde öne çıkan bir eğilim olarak değerlendiriliyor.

Fosil yakıtlara yatırım yapmama kararı alan sermayenin büyüklüğü, iklim değişikliği kaynaklı risklere maruz kalma oranı yüksek olan sermaye piyasalarını yapısal olarak etkileyecek bir risk olarak görülüyor.

Londra, Sao Paulo, Moskova, Avustralya ve Toronto borsalarının piyasa değerlerinin yaklaşık yüzde 20 ila 30’unun fosil yakıt yatırımlarıyla ilişkili olduğu belirtilen rapora göre, BIST 100 Endeksi’nin karbon riskine maruz kalma oranı yüzde 11,3 olarak hesaplanmaktadır.

Bu borsalardaki küresel fosil yakıt şirketlerinin yoğunluğu göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye için hesaplanan oranın “azımsanamayacak” bir seviyede olduğu düşünülmektedir.

Bu oranın 7,3 puanı doğrudan fosil yakıt yatırımlarına sahip firmalardan, 4 puanı ise hem fosil hem de yenilenebilir enerji yatırımları bulunan firmalardan kaynaklanıyor. Bu 4 puanın içindeki fosil yakıt yatırımları kurulu güç ve yatırım maliyetlerine göre ağırlıklandırıldığında, doğrudan fosil yatırımlardan kaynaklanan kısmın 1,4 puan olduğu hesaplanmaktadır. Şirketlerin yenilenebilir enerji yatırımlarındaki sermayeleri ayrıştırıldığında BIST 100 şirketlerinin doğrudan karbon riskine maruz kalma oranı yüzde 8,7’ye yükselmektedir.

Kurumsal yatırımcıların fosil yatırımlardan çıkma isteğinin arttığı bir ortamda, bu varlıkların sermaye piyasalarından kaynak sağlayamama riskiyle karşılaşacağı ve bu nedenle küresel eğilimlerin dikkatle izlenmesi gerektiği, ayrıca fosil yakıt yatırımlarından çıkışın iklim hedefleri çerçevesinde olduğu kadar finansal riskler açısından da ciddiyetle ele alınması gerektiği vurgulanmaktadır.

Şirketlerin 2053 net sıfır hedefini destekleyecek somut planlara ihtiyaç duyduğu ortaya çıkıyor

Borsa İstanbul’da işlem gören ilk 30 şirketin (BIST 30) iklim karnelerinin incelendiği çalışmaya da atıfta bulunan rapora göre, bankacılık dışındaki 26 şirket içinde, 2022 yılında yüzde 44 olan “yüksek ve ciddi yüksek riskli” şirket oranının geçen yıl yüzde 38’e gerilediği, yüzde 19 olan “düşük riskli” şirket oranının ise yüzde 8 olarak hesaplandığı belirtilmektedir.

Rapora göre, bu göstergeler BIST 30’da belli bir iyileşmenin yaşandığını göstermektedir. Ancak şirketlerin 2053 yılına yönelik net sıfır emisyon hedefini destekleyecek şekilde tanımlanmış veya kamuoyuyla paylaşılmış somut bir planının bulunmadığı aktarılmaktadır.

“Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımları önceliklendirilmelidir”

SEFiA Direktörü Bengisu Özenç, rapora ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye’deki finansal piyasalar ve kurumsal yatırımcıların iklim hedefleri ve karbonsuzlaşma eğilimlerinden etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunu belirterek, şu şekilde devam etti:

“Bu doğrultuda, yatırımcıların mevcut küresel eğilimlere yanıt vermeleri ve finansal riskleri azaltmaları amacıyla fosil yakıt sektöründeki yatırımların yanında enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımlarını önceliklendirerek portföylerini düşük karbonlu enerjiye yönlendirmeleri gerekmektedir. Söz konusu eğilimler yeterince takip edilmediği ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde, temerrütler ve atıl varlık olasılığının Türk bankacılık sektörünü zayıflatması beklenmektedir. Sınırlı bir karbon bütçesinin oluşturduğu yeni sanayi politikası kaynaklı finansal riskler, artık büyük işletmeler tarafından ciddi bir risk olarak değerlendirilmelidir.