
Asya Merkez Bankaları 2024’te Hareketli Bir Dönem Geçirdi
2024 yılı, Asya merkez bankaları açısından dinamik bir dönem geçirdi. Bu süreçte, Çin, Hong Kong ve Güney Kore merkez bankaları geçtiğimiz yıl parasal genişlemeye giderken, Japonya Merkez Bankası (BoJ) 17 yıl aradan sonra ilk kez faiz artışını gerçekleştirdi.
Küresel ekonomiler, bir yandan enflasyonla mücadele ederken diğer yandan da makroekonomik gelişmelere uygun olarak para politikalarını uyarlamaya devam etti. Asya bölgesinin büyük merkez bankaları, 2024 yılında para politikalarında önemli değişimlere gitti.
Geçtiğimiz yıl Çin Merkez Bankası (PBoC) 2 faiz indirimi, Hong Kong Para Otoritesi (HKMA) 3 faiz indirimi ve Güney Kore Merkez Bankası 2 faiz indirimi uyguladı.
BoJ, mart ayındaki toplantısında büyük şirketlerdeki önemli ücret artışlarının ardından 17 yıl sonra ilk faizi artırarak, 2016 yılında başlattığı negatif faiz politikasını sona erdirdi. Banka daha sonra temmuz ayında ikinci faiz artışını gerçekleştirdi.
PBoC, geçen yıl 50 baz puan faiz indirdi
PBoC, 1 yıl vadeli borçlanma faizi oranını (MLF) temmuzda 20 baz puan ve eylülde 30 baz puan indirerek, yılı yüzde 2 seviyesine çekti.
MLF, Çin bankalarının menkul varlıklar karşılığında merkez bankasından orta vadeli kredi almasına olanak sağlamaktadır.
Analistler, ülkedeki düşük iç talep ve mevcut gayrimenkul sorunlarının parasal genişleme üzerinde etkili olduğunun altını çizerken, sanayi verilerinin de yıl boyunca otoriteler tarafından yakından izlendiğini belirtti.
Ayrıca, Çin’de gösterge faiz oranı olan 1 yıl vadeli kredi faiz oranı ve 5 yıl vadeli kredi faiz oranlarında da indirimler uygulandı.
Ulusal Bankalar Arası Fon Merkezi, 1 yıl vadeli kredi faiz oranında temmuzda 10 baz puan ve ekimde de 25 baz puan olmak üzere toplamda 35 baz puanlık bir gevşeme sağlarken, 5 yıl vadeli kredi faiz oranında şubat ayında 25 baz puan, temmuzda 10 baz puan ve ekimde bir başka 25 baz puan indirim yapıldı, toplamda 60 baz puanlık bir değişim yaşandı.
Çin’deki 18 bankanın, PBoC’un borçlanma faizi üzerine koyduğu kar payı ile belirlenen LPR, 2019’dan bu yana ülkenin gösterge faizi işlevini üstleniyor.
1 yıl vadeli kredi faiz oranı kurumsal krediler için, 5 yıllık faiz oranı ise emlak kredileri için referans kabul ediliyor.
5 yıl vadeli kredi faiz oranlarındaki hızlı indirimlerin, gayrimenkul sektöründeki devam eden sorunlardan kaynaklandığı belirtilirken, analistler 2024 yılında emlak sektöründeki düşük talep ve konut fiyatlarındaki düşüşün devam edeceğini öne sürdü.
Bu yıl, ülkenin para politikası üzerinde etkili olan en önemli faktörlerden birinin, 20 Ocak’ta göreve başlayacak yeni ABD yönetiminin ticaret ve ekonomi politikaları olacağını ifade eden analistler, olası ticaret savaşlarına karşı önlem almak amacıyla iç talebi güçlendirmek için para politikası genişlemesine devam edebileceğini belirtti.
Hong Kong Fed’i izledi
Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi, 2024 yılında Fed’in politika faizindeki gevşemeye bağlı olarak toplamda 100 baz puanlık bir indirim gerçekleştirdi.
Ülkedeki ABD dolarına bağlı kur rejimi doğrultusunda, gösterge faizlerinde Fed’in kararlarıyla eş zamanlı olarak, eylül ayında 50 baz puan, kasımda 25 baz puan ve aralıkta da 25 baz puanlık kesintilere gidildi.
Eylül ayındaki karar doğrultusunda Hong Kong Para Otoritesi (HKMA), Mart 2020’den bu yana ilk kez faiz indirimi yaparak, gösterge faizini 50 baz puan düşürdü. Bu karar sonrası gösterge faiz oranı yüzde 5,25’e geriledi ve Hong Kong’un 5 büyük ticari bankası da kredi ve mevduat faizlerinde indirim yaptı.
Kasım ayındaki Fed’in 25 baz puanlık faiz indirimi ve aralık ayındaki diğer 25 baz puanlık faiz indirimi sonrasında HKMA, gösterge faiz oranını yüzde 4,75’e çekti.
Hong Kong’un 1983’te ABD doları ile sabitlenmesi sonrasında, para politikasında Fed’in kararlarını takip ettiği görülüyor.
Güney Kore 2024’te iki kez faiz indirdi
Güney Kore Merkez Bankası, yılın ikinci yarısında politika faiz oranlarını 2 kez, her biri 25 baz puan düşürerek yüzde 3 seviyesine indirdi.
Ekim ayında, beklenildiği üzere politika faizini 25 baz puan düşürüp yüzde 3,25’e çekerken, 2020’den bu yana ilk faiz indirimini gerçekleştirmiş oldu.
Kasım ayında ise Güney Kore Merkez Bankası, sürpriz bir şekilde politika faiz oranını 25 baz puan daha düşürerek yüzde 3 seviyesine indirdi. Bu, yılın ikinci faiz indirimini oluşturdu.
Merkez Bankası Başkanı Rhee Chang-yong, kasım ayındaki karara dair yaptığı açıklamada “Büyük ülkelerle ihracat rekabetleri artıyor ve ayrıca Trump’ın seçim zaferinin ardından ticaret ortamındaki belirsizlikleri de gözlemliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Japonya’dan yıllar sonra şahin adımlar
Dünyanın önde gelen merkez bankaları, salgın sonrası rekor seviyelere tırmanan enflasyonu kontrol altına almak için faiz artırımlarına giderken, BoJ ise ultra gevşek para politikası izlemeye devam etmişti.
2024 yılı itibarıyla BoJ, artan enflasyonun etkisiyle mart ayında faiz artırdı ve 17 yıl aradan sonra ilk kez parasal sıkılaştırma sürecine girdi.
Banka, 2007 yılından bu yana ilk kez faiz oranını artırarak, küresel resesyon ve borç krizinin hemen ardından devreye alınan negatif faiz politikasını terk eden son büyük merkez bankası unvanını kazandı.
BoJ, mart ayındaki kararıyla politika faizini 20 baz puan artırarak yüzde -0,10’dan yüzde 0,10 seviyesine çıkardı.
Temmuz ayının son günlerinde ise, piyasa beklentilerinin aksine sürpriz bir faiz artışına giderek, politika faizini 25 baz puan artırdı ve yüzde 0,35 seviyesine yükseltti.
Ağustos ayının başlarında, BoJ’un faiz artırım döngüsüne girmiş olabileceği beklentilerinin ABD’deki resesyon endişeleriyle birleşmesiyle birlikte Japon varlıkları üzerindeki risk algısı artmaya başladı. Japon borsasında 5 Ağustos 2024’te 1987’den bu yana görülen en sert satış dalgası yaşandı.
Analistler, Japon yeni borçlanmasının yanı sıra yüksek getirili varlıklara yapılan yatırımların BoJ’un faiz artışı ve Japon yeninin hızla değer kazanmasıyla birlikte bölge piyasalarında satış baskısını artırdığını belirtti.
BoJ’un şahinleşmesiyle değer kazanan yen ve artan küresel resesyon korkusunun, ihracatçı Japon şirketlerin performansını olumsuz etkileyebileceği endişesi, Japon borsasındaki satış baskısını derinleştirdi.
Süregelen enflasyon endişeleri ışığında BoJ’un parasal sıkılaştırmaya devam etmesi bekleniyor, ancak bu sıkılaştırma adımlarının zamanlaması hakkındaki belirsizlikler devam ediyor.
Aralık ayı sonunda para piyasalarındaki fiyatlamalarda, BoJ’un ocak ayında faiz artırma ihtimali yüzde 47 olarak görülüyor.