Bankerler Krizi Nedir? Bankerler Krizi Hakkında Kapsamlı Bilgi
1 Temmuz 1980’de, 24 Ocak 1980 İstikrar Programı’nın ardından, faiz oranları bazı sınırlamalarla serbest bırakıldı. Bankalar, “Centilmenlik Anlaşması”na rağmen mevduat faizi yarışını sürdürünce, bankerler bankalardan daha yüksek faiz oranları sunmaya başladı. Bu süreçte özel sektör tahvillerinin faizleri de artış göstermeye başladı. Bankerler, bankaların ihraç etmesine izin verilen mevduat sertifikalarını satışa sunarak para toplamaya başladı. “Köşebaşı bankerleri” olarak bilinen grup, mevduat sertifikası bulamadıkları için topladıkları paraya karşılık kendi çek ve bonolarını vermek durumunda kaldı. Enflasyonun düştüğü bir ortamda, taahhüt edilen yüksek faizlerin ödenememesi sonucunda köşebaşı bankerleri zorlu bir süreç yaşamaya başladı. Bankerlerin devlet televizyonları ve radyolarında serbestçe reklam vermeleri ve Maliye Bakanlığı’nın 1981 yılı sonuna kadar halkı uyarmaması sebebiyle bazı tasarruf sahipleri, gayrimenkullerini satarak paralarını bankerlerine yatırdı.
1981 yılı Temmuz ayında bir Sermaye Piyasası Kanunu çıkarılmasına rağmen bu kanunda bankerlerin faaliyetlerini denetleyecek yeterli hükümler yer almıyordu. Maliye Bakanı Kaya Erdem’in 1981 yılı sonunda “Halkımız kumar oynamıştır” açıklamasından sonra bankerler arasında peş peşe iflaslar baş göstermeye başladı. 1982 baharında köşebaşı bankerlerinden sonra Banker Kastelli ve Meban gibi büyük bankerler de tasarruf sahiplerine ana para ve faiz ödemelerinde zorlanmaya başladı. 22 Haziran 1982’de yurtdışına kaçtığı duyurulan Banker Kastelli’nin ardından, 13 Temmuz 1982’de Başbakan Yardımcısı Turgut Özal ve Maliye Bakanı Kaya Erdem istifa etti. Bankerler Krizi sonucunda yaklaşık 100 bin ailenin tasarruflarının büyük bir kısmı geri ödenemedi.