Gelir Dağılımı Nedir? Gelir Dağılımı Hakkında Kapsamlı Bilgi
(Gelir dağılımı) Gelir dağılımı, bir ülkede belirli dönemler içinde üretilen gelirin bireyler, hanehalkları ve üretim unsurları arasında hangi oranlarda dağıtıldığını gösterir. Türkiye’de ilk gelir dağılımı araştırması 1963 yılında Devlet Planlama Teşkilatı tarafından gerçekleştirilmiştir. TÜİK’in öncülü olan Devlet İstatistik Enstitüsü, 1987 ve 1994 yıllarında gelir dağılımı araştırmaları düzenlemiştir. TÜİK, 2002-2005 yılları arasında gelir dağılımı istatistiklerini hanehalkı bütçe araştırmalarından elde etmiştir. 2006 yılından itibaren gelir dağılımının yanı sıra yaşam koşulları, gelire dayalı göreli yoksulluk ve sosyal dışlanma konularında veri toplamak üzere “Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması” (GYKA) başlatılmıştır. 2014 yılına kadar GYKA’nın yıllık sonuçlarından Türkiye, kent, kırsal ve İBBS 1. Düzey (12 Bölge) kapsamında panel araştırma sonuçlarıyla birlikte Türkiye genelinde gelir dağılımı, yoksulluk ve yaşam koşullarına dair tahminler üretilmiştir. 21. yüzyılda gelir dağıtımındaki adaletsizlik konusu yalnızca ekonomistlerin değil, aynı zamanda politikacıların ve sosyal bilimcilerin de ilgisini çekmiştir. Gelir eşitsizliğinin değişimini izlemeye yönelik çalışmaların yanı sıra, gelir dağılımı sorununun yoksulluk sorunu ile ilişkilendirilmesi dolayısıyla “gelir yoksulluğu”, “sosyal imkân yoksulluğu”, “sosyal dışlanma” gibi yeni kavramlarla ilgili veri üretme ihtiyacı ortaya çıkmıştır. GYKA’dan elde edilen verilerle aşağıdaki sorulara yanıt aranmakta:
- Ülkede gelir ne kadar eşit dağılmaktadır? Önceki yıllara göre ne tür değişiklikler gözlemlenmektedir?
- Ne kadar yoksul insan bulunmaktadır? Yoksulluğun bölgesel dağılımı nasıldır?
- Yoksul ve zenginler arasındaki farklılıklar zamanla nasıl bir değişim göstermektedir?
- Kişisel gelirler nasıl bir değişim veya evrim süreci yaşamaktadır? Bu değişimin yönü, özelliklere ve koşullara bağlı olarak nasıl farklılık göstermektedir? Gelir dağılımı “kişisel” ve “fonksiyonel” olarak iki ayrı başlık altında incelenmektedir:
Kişisel gelir dağılımı: Gelirin bireyler veya haneler arasındaki dağılımı öne çıkmaktadır. Kişisel gelir dağılımında bireylerin ya da hanelerin gelir seviyelerine göre gelir eşitsizlikleri belirlenir. Ayrıca, bu dağılımda gelirin sosyo-ekonomik gruplara, mesleklere, sektörlere, bölgelere ve eğitim durumuna göre sınıflandırılması da mümkündür. Kişisel gelir dağılımı, ekonomik ve sosyal eşitsizlikleri yansıtmaktadır.
Fonksiyonel gelir dağılımı: Gelirin emek gelirleri (maaş, ücret, yevmiye) ile emek dışı gelirler (kâr, faiz, kira gelirleri) arasındaki bölüşümünü ifade eder. Bu dağılımda, üretim süreci sonucunda ortaya çıkan gelirin üretim faktörleri (emek, sermaye, toprak, girişim) ve sosyo-ekonomik gruplar arasında nasıl paylaşıldığı önemlidir.
Birincil gelir dağılımı: Mal ve hizmet üretim sürecinin tamamlanması ve devletin vergileri ile sübvansiyonlarının uygulanması sonucu piyasa koşullarında gerçekleşen gelir dağılımıdır.
İkincil gelir dağılımı: Ekonomi yönetiminin birincil gelir dağılımı sonuçlarını vergi ve transfer ödemeleri yoluyla değiştirmesini tanımlayan bir terimdir. Gelirin yeniden dağıtımıyla ekonomik olarak belirli kesimlerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi hedeflenmektedir.
