Fizyokratlar Nedir? Fizyokratlar Hakkında Kapsamlı Bilgi
(Fizyokratlar) “Fizyokrat” kelimesi, eski Yunancada “doğa” anlamına gelen “physis” ile “kuvvet” veya “düzen” anlamında olan “kratos” terimlerinin birleşiminden türetilmiştir. Türkçeye “doğa düzeni” olarak çevrilen Fizyokrasi akımı, Merkantilizm’e bir tepki olarak boy göstermiştir. Fizyokratlık doktrininin kurucusu Dr. François Quesnay’dir. Merkantilizmin tersine, tarımın önemini vurgulayan “İktisadi Tablo”, Dr. Quesnay tarafından 1756 yılında tanıtılmıştır. Dr. Quesnay’in liderliğindeki önemli Fizyokratlar arasında Victor Riqueti de Mirabeau, Mercier de la Riviere, Dupont de Nemours ve Vincent de Gournay bulunmaktadır. Dr. Quesnay, sistemini kurarken Mirabeau’nun eserinden yararlanmıştır. Adam Smith de Mirabeau’nun bazı fikirlerine Klasik Ekol’ün temel metinlerinde yer vermiştir. Dupont de Nemours, bu sisteme “Fizyokrasi” adını veren kişidir. Vincent de Gournay “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” (Laissez faire, laissez passer) ilkesini ortaya koymuştur. Mercier de la Riviere ise doğal düzen fikrini geliştirmiş ve bu fikri Fransız kolonisi Martinique’de uygulamaya çalışmıştır.
Fizyokratların düşünce sistemini üç ana başlık altında toplayabiliriz: Birincisi, “İktisadi Tablo” adındaki, literatürde ilk makro denge modeli olarak kabul edilen çalışmadır. Bir doktor olan Quesnay, gelirlerin toplum içindeki dolaşımını kan dolaşımına benzetmiştir. İktisadi Tablo’ya göre gelirler, üç ana sınıf arasında dolaşmaktadır: toprak sahipleri, çiftçiler ve esnaflar ile sanatkârlar. En önemli sınıf çiftçilerdir. Tarım üreticisi, servet ve değer yaratan sınıftır. Diğer meslekler, tarımın net hasılası sayesinde yaşamlarını sürdürmektedirler.
Ticaret ve sanayi, Fizyokratlara göre kısır mesleklerdir. Burada “kısır” tanımı, bu iki sektörün değer yaratmadığı anlamında kullanılmıştır. Toprak sahipleri, çalışmayan bir sınıf olarak kabul edilir ve bu sınıfın geliri ranttan oluşur. Fizyokratların düşünsel sistemindeki ikinci ana nokta, doğal düzen kavramıdır. İktisadi Tablo’nun çizdiği şema, dünyanın doğal düzenini temsil etmektedir. Fizyokratların savunduğu üçüncü noktaysa “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” ilkesidir. Bu ilke, Fizyokratların doğal düzeni benimseyerek, bu düzenin insanlık için en iyi yol olduğuna inandıklarının bir sonucudur. Onlar, ekonomik olayların doğal akışına bırakılması gerektiğini ve devlet müdahalesinin gereksiz olduğunu belirtmişlerdir.