Ekonomi Haberleri

Reel Sektörde Temerrüt Oranlarında Belirgin Artış Görülmedi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) blog sayfasında yayımlanan bir analizde, son sıkılaşma döneminde reel sektörde temerrüt oranlarında önemli bir artış kaydedilmediği ve firmaların sıkılaşma öncesindeki sağlam mali durumlarının bu durumun etkileyen faktörlerden biri olduğu değerlendirilmiştir.

TCMB’de genel müdür yardımcısı olarak görev yapan Altan Aldan, müdür Kadir Gürci ve genel müdür Ünal Seven tarafından kaleme alınan “Parasal Sıkılaşma, Temerrüt Riski ve Firmaların Konut Satışı” başlıklı blog yazısı, Merkezin Güncesi sayfasında yayımlanmıştır.

Yazıda ayrıca firmaların son dönemdeki konut satışlarının tarihi ortalamanın altında seyrettiği ve toplam paylarının gerilediği belirtilmiştir; bu durum da analizi destekleyen bir unsur olarak öne çıkmaktadır.

TCMB’nin ilgili analizi şu şekildedir:

“Parasal sıkılaşma dönemlerinde reel sektör firmalarının riskliliğinde artış gözlemlenmektedir. Bu artışın seviyesi, sıkılaşmanın derecesine ve firmaların sıkılaşma dönemine başladıkları finansal durumlarına bağlı olarak değişir. Bu yazıda, son sıkılaşma döneminde reel sektör risklilik göstergelerindeki gelişmeleri incelerken, firmaların temerrüt riskini azaltmak adına varlık satışlarına yönelip yönelmediğini konut satışları üzerinden ele almaktayız.”

Firmalar, son parasal sıkılaşma döngüsüne göreli olarak düşük borçluluk ve yüksek kârlılık oranları ile girmiştir. 2009 yılından itibaren artış eğilimi gösteren ve 2021 yılında tarihi zirveye ulaşarak hızla düşüş yaşayan mali borçların toplam aktiflere oranı, 2023 yılında tarihsel ortalamaların altında kalmıştır. Ayrıca, faaliyet kâr marjı tarihi yüksek seviyesini korurken, net döviz pozisyon açığı da oldukça gerilemiştir. Bu durum, reel sektörün ilgili döneme güçlü bir mali tamponla giriş yaptığını göstermektedir. Bununla birlikte, son dönemde net döviz pozisyon açığında yaşanan artışı ve öncü göstergelerin işaret ettiği üzere firmaların kârlılığındaki düşüşü de göz önünde bulundurmakta fayda var.

Kaynak: TCMB

Reel sektörün son sıkılaşma dönemine güçlü bir mali tamponla girmesinin etkileri, temel temerrüt göstergelerinde gözlemlenmektedir. Nitekim karşılıksız çek oranı, parasal sıkılaşmanın ilk aylarında artmakla birlikte tarihsel ortalamasının oldukça altında kalmayı sürdürmüş ve 2024 yılı ağustos ayından sonra bir miktar düşmüştür. Firmaların takipteki kredilerinin toplam ticari kredilere oranı ise, 2023 sonunda en düşük tarihsel seviyelerine gerilemiştir. Söz konusu oran, son dönemde sınırlı bir artış göstermesine rağmen halen tarihsel ortalamanın oldukça altındadır. Özetle, mevcut veriler sıkılaşma döneminde reel sektörün temerrüt açısından önemli bir artış yaşamadığını göstermektedir.

Kaynak: TÜİK

Temerrüt göstergelerindeki bu görünüm, finansal tamponların yanı sıra firmaların temerrütten kaçınmak için varlık satışına yönelmesiyle de ilişkilendirilebilir. Bunu anlamak için firmaların konut satışlarına bakmak gerekiyor. İlgili firmalar varlık satışına yöneliyorlarsa, ilk aşamada üretim faaliyetlerinde kullanılmayan, ticari alacaklar karşılığı elde edilen veya yatırım amaçlı satın alınan konutların satılması makul bir seçenek olabilir. Ayrıca nihai ürünleri konut olan inşaat firmaları da, temerrüt riski yaşamaları durumunda varlıklarını hızlı bir şekilde nakde dönüştürmeyi hedefleyebilir. Bu nedenle, parasal sıkılaşma dönemlerinde firmaların konut satışlarının gerçek kişilere göre daha fazla artması beklenebilir.

Bu kapsamda, tapu verilerini kullanarak konut satışlarındaki tüzel kişilerin payını hesaplıyoruz. 2018 öncesinde %20 civarında seyreden tüzel kişilerin yıllık konut satışlarındaki payı, sıkılaşma döneminde artarak 2019 yılının nisan ayında %24,3 ile tarihi zirveye ulaşmıştır. Ancak daha sonrasında %20’nin altına inen bu pay son sıkılaşma döneminde bir artış göstermemektedir. Hatta son aylarda bir düşüş de görülmekte ve 2025 yılı nisan ayı itibarıyla bu pay %15,6 seviyesine gerilemiştir. Veriler incelendiğinde, son dönemdeki toplam konut satışlarındaki artışın büyük ölçüde gerçek kişiler kaynaklı olduğu anlaşılmaktadır. Buradan hareketle, firmaların temerrüde düşmemek için varlık satışına yönelimlerinde belirgin bir hareket görülmediği söylenebilir.

Kaynak: TÜİK

Özetle, son sıkılaşma döneminde reel sektör temerrüt oranlarında kayda değer bir artış yaşanmamıştır. Firmaların sıkılaşma öncesindeki güçlü finansal durumlarının bu tablodaki etkisinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Aynı zamanda, firmaların konut satışlarının tarihsel ortalamanın altında seyretmesi ve toplam paylarının gerilemesi de bu değerlendirmemizi desteklemektedir.